TÜRKİYE’NİN İHRACATI GÜNEŞLE ARTACAK

Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, tüm sektörler gibi güneş enerjisi sektörünün de Covid-19 pandemisinin olumsuzluklarını hissetmesine rağmen, sektörün geldiği noktada ihracat açısından büyük önem taşıdığını ve Smart Energy’nin de bu doğrultuda yatırımlarına devam ettiğini açıkladı.

Değerlendirmesine başlarken menşei konusuna dikkat çeken Demirdağ, “Hücrenin metalizasyonu hangi ülkede yapılırsa, hücre o ülke menşeilidir, yani Çin’de metalizasyonu yapılan bir hücrenin menşei Çin’dir. Dolayısıyla Türkiye’de panel yapıp ihraç ettiğimiz zaman hücrenin metalizasyon prosesi Türkiye’de yapılmamış ise o hücre Çin hücresi olarak kabul edildiği için biz panel ihraç etsek bile, maalesef uluslararası piyasada Türk ürünü olarak kabul edilmiyor. Bu yüzden ülkemizde hücrenin üretilmesi gerekmektedir” dedi.

SMART ENERGY HÜCRE ÜRETECEK

Smart Energy olarak 2021 yılında hücre yatırımı yapma kararı aldıklarını ve çalışmaları başlattıklarını açıklayan Demirdağ, “Bir taraftan hücrenin yerlileşmesi bir taraftan da panel üretiminde kullanılan diğer ara ürünlerin yerlileşmesi üzerine de çalışmaktayız” dedi. Güneş enerjisi denilince sadece hücrenin değil, tüm elektrik sisteminden GES’lere kadar büyük bir sektörün düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Cam, çerçeve ve panelin arkasında kullanılan elektriksel kutu artık Türkiye’de birçok üretici tarafından üretilebilmektedir. Sektörümüz elektrik aksamı, kablosu, trafosu, orta gerilim şalt malzemesinin yanı sıra çelik veya alüminyum taşıyıcı konstrüksiyonlar da üretilebiliyor. İnvertör üretiminde de son aşamaya gelindiğini biliyoruz.”

MÜHENDİSLİK İHRACATI YAPIYORUZ

Gelinen noktada güneş enerjisinin tüm ekipmanlarını ve mühendisliğini yapabilen bir Türkiye’den bahsedebildiklerini dile getiren Demirdağ, bu konuda şu bilgileri verdi: “Türkiye artık ‘mühendislik ihracatı’ yapabiliyor. Biliyorsunuz, Türkiye müteahhitlikte dünyanın ilk 3 ülkesinden biri, enerji sektöründe de aynı başarıyı gösterebiliriz. Türkiye daha önce güneş panellerinin tamamını ithal ediyordu. Bu nedenle elbette birinci hedefimiz; ithalatı azaltmak.  Bu açıdan bakıldığında satışlarımızın yüzde 70'i ihraç sayılan satış. Dolayısıyla ithalatı engelleyen bir iş yapıyoruz, daha önce Türkiye'de üretilmeyen bir ürünü üretiyoruz ve bir sektör oluşturuyoruz.

Enerji Bakanlığı’nın yerli ürün kullanımını desteklemeye çalıştığını dile getiren Demirdağ; “Bu desteklerle beraber sektörün Türkiye’de, daha da büyüyeceği görülmektedir. Özellikle Çin’den ve Uzakdoğu’dan ülkemize ihracatta teşvikler, bize rekabette dezavantaj yaratmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılmasıyla, Türkiye’deki yenilenebilir enerji piyasası daha da güçlenecek ve ihracat gücü artacaktır” dedi.

İHRACATÇININ YOLUNU GÜNEŞ AÇACAK

Avrupa Birliği’nin uygulamaya alacağı Green Deal – Yeşil Mutabakat konusuna da değinen Demirdağ, şu bilgileri verdi “Bu anlaşma gereği Avrupa fosil kaynaklı elektrikle imal edilmiş ürünlere kısıtlamalar getirecek ve karbon fiyatlandırmasına tabi tutacaktır. Güneş başta olmak üzere yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik tüketiminin toplam içindeki payı arttıkça, ihracatçılarımız Avrupa’ya daha kolay satış yapabilecek. Karbon emisyonu yüksek bir ülkedeki rakiplerin yerine Türkiye’deki ihracatçı tercih edilecek. Avrupalı ithalatçı, yeşil enerji ile üretilmiş ürünü seçecek. İhracatçının gündeminde de güneş enerjisi daha çok yer tutacak.”