SMART ENERGY DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NDE GÜNEŞ ENERJİSİNİN ARTAN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Ekim 2020
"
Enerjide dönüşüme her geçen gün ihtiyaç artıyor!
"
Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, içinde bulunduğumuz dönemin, yenilenebilir enerjiye her geçen gün ihtiyacın arttığına dikkat çekti. Demirdağ, “Yenilenebilir enerji kaynakları doğaya zarar vermeden enerji ihtiyacının giderilmesi adına en etkili yöntem. Salgın döneminde doğada izlenenler gösterdi ki, yeşil enerjiye geçiş tüm dünyada aciliyet kazandı” derken 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde tüm sanayicileri güneş enerjisine yatırım yapmaya davet etti.
En büyük yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş enerjisinin, dünyanın karşı karşıya olduğu küresel ısınma ve çevre kirliliği problemlerine karşı en etkin çözümlerden biri olduğu biliniyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını güneş enerjisi sektörünü de derinden etkilerken, normalleşme süreci ile öncelik verilmesi gereken konulardan birinin de bu alandaki yatırımlar olduğu belirtiliyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada pandemi sürecinde askıya alınan güneş enerjisi yatırımlarının bir an önce devreye alınması gerektiğini vurgulayan Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, yeşil enerji dönüşümüne her geçen gün ihtiyacın arttığına dikkat çekti.
PANDEMİ SÜRECİ ÇEVRESEL SORUMLULUKLARI HATIRLATTI
Demirdağ, Birleşmiş Milletlerin (BM) 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bu yılki temasını “biyoçeşitlilik” olarak belirlediğini hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Pandemi süreci hem doğa ile olan ilişkimizi hem de çevreye karşı sorumluluklarımızı bize hatırlatırken, yeşil enerjiye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini gösterdi. Yeşil enerjiye geçiş salgın süreci ile daha büyük bir aciliyet kazanırken, güneş enerjisinin önemi net bir şekilde anlaşıldı. Atıl araziler üzerine kurulan güneş tarlaları, çatı üstlerine inşa edilen GES’ler, ekonomi için katma değer yaratırken bitki ve hayvanların yaşam alanlarının korunmasını sağlarken insanlığın ortak problemi olan küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı da en iyi çözümlerden birini sunuyor. Fosil yakıtların ürettiği ve dünyanın ısınma hızını artıran karbondioksit salınımı geleceğimizi tehdit ederken, yenilenebilir enerji kaynakları doğaya zarar vermeden ihtiyaçlarımızın giderilmesine olanak sağlıyor.”
EKONOMİYE FAYDA SAĞLADIĞI GİBİ CİDDİ BİR SOSYAL SORUMLULUK GÖREVİ
Demirdağ, “Güneş santrallerinin karbonsuz bir yaşam sunarak küresel ısınmayı yavaşlatacağı biliniyor” derken, açıklamasına şöyle devam etti: “Doğamızı korumak ve gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakabilmek için güneş enerjisine yatırım yapmanın ekonomiye fayda sağladığı gibi, ciddi bir sosyal sorumluluk görevi olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Üstelik ülkemizin bu konuda ne kadar şanslı olduğu da ortada. Temiz ve masrafsız bir kaynak olan güneş, Türkiye’ye bol ve sınırsız enerji imkanı sunuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı web sitesinde açıklanan verilere göre, ülkemizde yıllık toplam güneşlenme süresi 2.741 saat, yani günlük ortalama 7.5 saat. Buna rağmen kurulu gücümüz 6 GW’nin biraz üzerinde. Biz bu rakamı ne kadar büyük bir potansiyel sahip olduğumuzun göstergesi olarak kabul ediyor ve tüm sanayicilerimizi güneş enerjisine yatırım yapmaya davet ediyoruz. Güneşe yatırım hem Türkiye ekonomisine hem de dünyamızın geleceğine yönelik yapılacak en önemli iyilik adımı olacaktır.”
Smart Energy olarak 2020’de yapılan yatırımlarla yılın üçüncü çeyreğinde 1000 MWp’ye çıkacak FV panel üretimi kapasitesini en kısa zamanda 1.200 MWp’ye çıkarmayı planladıklarını belirten Demirdağ, sözlerini şöyle tamamladı: “Panel satışının yanı sıra yapımını üstlendiğimiz, mühendislik hizmetleri sunduğumuz büyük GES projeleri ile de sektörümüze daha fazla yatırımcı kazandırmayı hedefliyoruz. Yaşamın sürekliliği açısından kaçınılmaz bir zorunluluk olan enerjiye ihtiyacımız her geçen gün daha da artarken, bunun karşılığında ödenen gerek maddi, gerekse çevresel bedelleri en aza indirgemenin mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle pandemi sonrasındaki normalleşme süreci; doğa ile olan ilişkimizin güçlendiği, çevreye karşı olan sorumluluk bilincimizin geliştiği daha yaşanılabilir bir dünya kurma fırsatı olarak değerlendirilmeli. Güneş enerjisi sektöründe pandemi nedeniyle ertelenen yatırımlar devreye alınırken, yeni projelerin de gündeme alınmasına yönelik çalışmaların önü açılmalı.”